İş hayatında hemen herkesin hayali olan ‘kendi işini kurmak’ ya da bir diğer deyişle ‘kendi işinin patronu olmak’ günümüzde, eskiye göre pek çok insan tarafından daha fazla arzulanır durumda. Bununla beraber, kendi işini kurmak denince gerek Türkiye gerekse de global ölçekteki yüksek enflasyon, girişimcilerin gözünü korkutan faktörlerden.
Parolapara olarak kendi işini kurmak isteyenlere 5 öneri hazırladık. Yaptığımız araştırmalar neticesinde, sektör bağımsız olarak belirlediğimiz bu 5 unsur, girişimcilerin yollarına ışık tutacak ve işlerini kolaylaştıracaktır.
İşte Parolapara olarak girişimcilere özel hazırladığımız, kendi işini kurmak isteyenlere 5 öneri başlığımız…
1- Pazar Araştırması Yapın ve Rakipler Hakkında Bilgi Toplayın
KOBİ olarak nitelendirilen Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin tamamı doğru yapılmış girişimcilik hamlelerinin devamı olarak iş hayatlarına devam eder. Kendi işletmenizi kurmak istiyorsanız ilk olarak yola pazar araştırması yaparak başlamalı ve rakipleriniz hakkında bilgi toplamalısınız. Bu noktada, işletmenizi kuracağınız sektör her ne olursa olsun, pazarda bir fark yaratması gerektiğini aklınızdan çıkarmamalısınız.
Peki ya pazar araştırması ne işinize yarayacak? Hemen anlatalım…
Girmek istediğiniz sektör için doğru bir şekilde yapacağınız pazar araştırması, ulusal ve uluslararası pazarda rakiplerinizin sektördeki kâr marjını öğrenebilme, verdikleri hizmetleri anlayabilme ve sektörde tutunmalarını sağlayan özelliklerini fark edebilme imkânını size sunacaktır. Bununla birlikte, rakip analizi kısmında yine sektörünüz özelindeki en büyük rakipleri anlama olanağını da araştırmalarınız sonucu kavrayacaksınızdır.
Bir işletme kurmak istiyorsanız, unutmamalısınız ki ilk olarak rakip görmeniz gereken, sektörde yeni olmasına rağmen kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi başarmış ve güven oluşturmuş olan markalardır. Siz de bir girişimci olarak kendi işletmenizde tüm rakipleri analiz ederek, yola nasıl çıkacağınızı ve neler yapabileceğinizi planlama aşamasına geçebilirsiniz.
Unutulmamalıdır ki, sektörünüz her ne olursa olsun, rakiplerinizle aranızdaki farkı ortaya koymayı başarabilmiş olmanız gerekmektedir. Bunu bir örnekle pekiştirmek gerekirse; Bir pastane açmak istediğinizde, pastanenizi açmak istediğiniz muhitte başka bir unlu mamul satan yer olup olmadığını araştırmanız gerek. Varsa dahi menüsüne ve içerik bilgisine hakim olup, sizin farklı olarak ne yapacağınızı belirlemeniz gerekmekte. Bu noktada, pastane açmak istediğiniz muhitte yalnızca bir adet fırın olması, işinizi kolaylaştıracaktır. Bu sayede Alman pastasından eklere, doğum günü pastalarından şekerlemelere ve dahi tatlı-tuzlu kurabiye çeşitlerinden minik bezelere kadar uzanan menünüzü oluşturabilir; müşterileri deneyimini artırmak için işletmenize masa ve sandalyeler ekleyerek, el yapımı limonata servisiniz ile fark yaratabilirsiniz.
Ancak durumu tam tersi olarak da düşünebiliriz. Pastane açmak istediğiniz muhitte zaten başka bir pastane varsa, konu artık kullanıcı alışkanlıklarını değiştirmek olacaktır. İnsanlar, radikal değişikliklerden uzak durma eğiliminde olduğu için de menünüze farklı olarak yalnızca birkaç adet imza ürün eklemeniz gerekecektir.
2- KOSGEB Eğitimlerine Katılın
Türkiye’deki Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Başkanlığı, kısa ismi ile KOSEB, sıfırdan iş kurmak isteyenlere sermaye ve eğitim desteği sağlamaktadır. KOSGEB’in bu noktada geleneksel girişimcilik ve ileri girişimcilik olmak üzere iki farklı sertifika programı vardır. İşletmenizi açmadan önce, nelere dikkat etmeniz gerektiğine dair detaylı eğitimler almak, işletme açmak için sertifika programlarına dahil olmak ve dahi sermaye elde etmek adına mutlaka KOSGEB eğitimlerine katılım sağlamanız gerekmektedir. Zira ilk maddemizde de bahsettiğimiz üzere doğru bir pazar araştırması ve rakip analizi yapmak için dikkat etmeniz gereken tüm metriklere de alacağınız eğitimler neticesinde hakim olacaksınız. Diğer türlü, pastane örneğinden gidecek olursak, aynı semt içinde halihazırda üç adet pastane varken sizin bir dördüncüsünü açmanız, doğru bir yatırım hamlesi olmayacaktır.
KOSGEB eğitimlerine katılmak için detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
3- Detaylı Bir Plan Çıkartın
Girişimci olmak için girmek istediğiniz sektör ve yapmak istediğiniz iş modelinizi belirleyip, detaylı bir plan çıkarmanız oldukça önemlidir. Bunun için yalnızca pazar analizi ve rakip değerlendirmesi yapmakla kalmayıp, sektörünüzün tarihçesini de detaylı bir şekilde araştırmanız gerekmektedir. Öte yandan, girmek istediğiniz sektörün günümüzdeki değerlendirmesi ve satış grafiklerinin ne denli bir ivme ile hareket ettiğini de belirlemeniz, buna göre hareket etmeniz en doğru hamle olacaktır.
Girişimciliğin başında, doğru bir saha analizi ve detaylı bir plan çıkartmak vardır. Bunun için önünüzdeki beş yıllık planı belirlemeli ancak ilk olarak kısa vadede sermayenizi geri kazanabilmek için neler yapabileceğinizi belirlemelisiniz. 3 aylık, 6 aylık, 1 yıllık ve de nihayetinde 5 yıllık olmak üzere dört ayrı plan oluşturmanız, yapacaklarınızı belirlemenizde faydalı olacaktır.
4- Ufak Denemeler ile Başlayın
Bir girişimci olarak eğitim aldıktan ve pazar araştırmanızı doğru yapıp, planlamanızı tamamladıktan sonra tüm sermayenizi bir anda harcamayın. Bunun yerine küçük denemeler yaparak olası müşteri portföyünüzü ve onların ihtiyaç ile isteklerini belirleyin. Bu sayede ürün gamınız doğru ve gereksiz malzemeye yer bırakmayacak şekilde, kâra geçmenize olanak tanıyacak düzeyde olacaktır.
5- Prosedürlere Dikkat Edin
Sektör bağımsız olarak söyleyebiliriz ki bir işletme açarken en çok dikkat etmeniz gereken konu, prosedürlerdir. Zira yasal prosedürler hem çok kapsamlı hem de bir o kadar detaylı işlemler gerektirir. Siz de işletmenizi açmadan evvel mutlaka yasal prosedürler hakkında detaylıca bilgi edinip, tüm aşamaları tamamlamalısınız. Aksi takdirde, işletme izinlerinizi alamayabilir ya da üretiminiz durdurulabilir.
6- Bonus: Acil Durum Fonu Oluşturun
Piyasa dengesi, döviz kurları, ürün tedarik problemi veya yangın, sel gibi afetler nedeniyle nakit sıkıntısı yaşanabilir. Bu gibi acil durumlarda işletmenizin sürdürülebilir bir çalışma modeline sahip olması oldukça elzemdir. Bu nedenle mutlaka bir acil durum fonu oluşturmalı ve öngörülemeyen olası olumsuz durumlarda işletmenizin ayakta kalmaya devam edebilmesi için bu fonu kullanmalısınız.
Parolapara olarak bu blog yazımızda siz değerli girişimci adaylarına en çok dikkat etmeleri gereken altı ana konuda tavsiyelerimizi paylaştık. Sektörel dinamikler değişkenlik gösterse de her işletme girişimi için bu altı madde oldukça önemlidir.
İşletme sahipleri için hazırladığımı diğer blog yazılarını da inceleyerek, tüm merak ettiklerinizi yazılarımızdan öğrenebilirsiniz.