Finansal teknoloji alanındaki tüm merak edilenleri yanıtladığımız, yeni kavram ve teknolojiler üzerine hazırladığımız yazılarımız devam ediyor. Şimdi de sırada dijital bankacılık riskleri ve alınabilinecek önemleri anlattığımız Dijital Bankacılıktaki Riskler Nelerdir yazımız bulunuyor.
Gelişen teknolojiyi takiben değişen dünya düzeni ve kullanıcı alışkanlıkları, son 10 – 15 yıla yakın bir süredir dijital bankacılık alanında büyük sıçramalar olmasına vesile oldu. Hemen her bir fiziki bankanın bir de dijital versiyonu olmaya başlaması, banka müşterileri için tüm işlemleri çok daha hızlı yapabilme imkânı sunar oldu. Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte değişen kullanıcı alışkanlıkları, hayatın hızını yakalamaya yönelik olarak değiştiğinden tüm bankalar, dijital varlıklarını kurmaya başladı.
Günümüzde, bankacılık faaliyetlerinin büyük bir çoğunluğu mobil uygulamalar üzerinden, dijital bankacılık şeklinde ilerliyor. Peki ama tanım olarak yaklaşacak olursak, nedir bu dijital bankacılık? Öte yandan, siber güvenliğin bu denli önem kazandığı günümüzde, dijital bankacılık uygulamalı kullanıcılar için ne gibi riskler teşkil ediyor? Parola Blog olarak size tüm bu soruların cevabını verdiğimiz yazımızda, en çok merak edilen konulara da değindik. Hazırsanız ilk olarak dijital bankacılık nedir sorusunu cevaplayacak ve ardından bu alandaki tüm risklere karşı alınabilecek önlemlere değineceğiz. Keyifli okumalar…
Dijital Bankacılık Nedir?
İnternet kullanımının global ölçekte yaygınlaşmasıyla birlikte, bankacılık hizmetleri de fiziksel şubelerin ötesine taşınmış durumda. Artık bir bankaya gitmek, sıra numarası almak ya da veznede işlem yapmak gibi alışkanlıklar, yerini mobil uygulamalara, web tabanlı sistemlere ve hatta yapay zekâ tabanlı müşteri hizmetlerine bırakır hale geldi. Bugün gelinen bu noktaya da dijital bankacılık adı veriliyor. Zira tüm bu gelişen teknolojiler sayesinde kullanıcılar, bankacılık işlemlerinin neredeyse tamamını dijital ortamda gerçekleştirebiliyor.
Kısaca dijital bankacılık, finansal işlemlerin dijital kanallar üzerinden gerçekleştirilmesini sağlayan bir sistem bütünüdür. Bu sistem sayesinde banka müşterileri, istedikleri yerden, istedikleri zamanda hesaplarına ulaşabilir, para transferi yapabilir, kredi başvurusunda bulunabilir ya da yatırım işlemlerini gerçekleştirebilir. Böylelikle gelişen teknolojiler sayesinde oluşturulan dijital bankalar, fiziki bankaları kullanıcıların cebinde taşınabilir halleri olarak da nitelendirilebilir.
Ancak bahsettiğimiz tüm bu kolaylıkların yanı sıra, hızla dijitalleşen finansal altyapının beraberinde getirdiği bazı riskler de bulunuyor. Bu nedenle, dijital bankacılığın sunduğu olanakları güvenle kullanmak istiyorsak, şimdi bahsedeceğimiz riskleri iyi tanımalı ve gereken önlemleri önceden almak gerekiyor.
Dijital Bankacılıkta Karşılaşılan Başlıca Riskler
Gelişen teknolojinin günden güne daha da dijitalleştirdiği günümüzde, dijital bankacılığın kolaylıklarının yanı sıra, yukarıda da bahsettiğimiz üzere oldukça dikkat edilmesi gereken noktaları da vardır. Parolapara olarak sizin için hazırladığımız dijital bankacılıktaki riskler nelerdir başlıklı yazımızda şimdi de bu riskleri ve onlara karşı alınabilecek önlemleri anlatacağız.
Siber Saldırılar ve Veri İhlalleri
Belki de dijital bankacılığın en çok bilinen ve en büyük tehditlerinden biri siber saldırılardır. Özellikle kimlik avı saldırıları, kötü amaçlı yazılımlar ve fidye yazılımları, kullanıcıların direkt kişisel bilgilerini ve banka hesaplarını hedef aldığından, oldukça tehlikeli olabilir.
Bu noktada kullanıcılar unutmamalıdır ki siber suçlular, banka müşterilerini taklit ederek sahte e-postalar ya da SMS’lerle oturum bilgilerini çalmaya çalışabilir. Kullanıcıların en fazla dikkat etmesi gereken konuların başında gelen siber saldırı ve veri ihlalleri konusunda bir kez içeri girildiğinde maddi zararın boyutları tahmin edilemeyecek düzeylere çıkabiliyor.
Zayıf Şifreleme Sistemleri ve Güvenlik Açıkları
Günümüzde pek çok bankacılık ve dijital ödeme kuruluşu, kullanıcıların zayıf şifre kullanımının önüne geçmek için önlemler alıyor. Bununla birlikte, kullanıcılar da birbirini tekrar eden, doğum günleri ya da ardışık sayılardan oluşmayan şifreler oluşturarak hesaplarını kullanmaya özen gösteriyor. Zira bu şekilde ekstra bir güvenlik katmanı oluşturmuş ve hesaplarını daha güvenli bir hale getirmiş oluyorlar.
Kullanıcı Hataları
Evet, bazen riskin kaynağı teknoloji değil, bazen de biz kullanıcılar oluyoruz. Aynı şifreyi farklı platformlarda kullanmak, iki faktörlü kimlik doğrulamasını (2FA) aktifleştirmemek, güvenli olmayan ağlardan bankacılık işlemleri yapmak ya da resmî uygulamalar yerine kopya uygulamalar indirmek gibi pek riskli davranışlar, hesap güvenliğini yüksek düzeyde tehdit ediyor. Bu nedenle orijinal uygulama kullanımı, iki aşamalı şifre doğrulaması gibi konulara kullanıcıların dikkat etmesi gerekiyor.
Mobil Uygulama Güvenliği
Mobil uygulamalar, dijital bankacılığın bel kemiğini oluştursa da her mobil uygulama aynı standartta geliştirilmiş değildir. Özellikle geliştirici firmaların güvenlik güncellemelerini ihmal etmesi, uygulama marketlerinde yer alan sahte banka uygulamaları ya da root’lu/jailbreak’li cihazlarda kullanıma izin veren uygulamalar olmaları, kullanıcılar açısından ciddi güvenlik riskleri oluşturabilir.
Kimlik Hırsızlığı ve Hesap Ele Geçirme
Dijital dünyada kimliğinizin çalınması, fiziksel cüzdanınızın kaybolmasından çok daha büyük bir sorundur. Kimlik hırsızlığıyla birlikte dolandırıcılar sadece sizin adınıza işlem yapmakla kalmaz, aynı zamanda size ait finansal geçmişi ve varlıkları da ele geçirebilir. Bu da geri dönüşü zor zararlar anlamına gelir. Bu nedenle kişisel bilgilerinizi ya da uygulama girişi için gerekli olan kullanıcı adı-şifre gibi bilgilerin ikinci bir kişiyle kesinlikle paylaşılmaması gerekir.
Dijital Bankacılıkta Güvende Kalmak için Alınabilecek Önlemler
Teknolojik gelişimlerdeki her dijital yenilik, bazı tehditleri de beraberinde getirir. Dijital bankacılığın sağladığı kolaylıklar elbette tartışılmaz ancak bu kolaylıkların güvenlik açıklarıyla gölgelenmemesi için kullanıcı olarak bilinçli davranmak da şarttır. Neyse ki bu noktada kullanıcıların alabileceği basit ama etkili önlemler de bulunur.
Peki ama dijital bankacılıktaki risklere karşı güvende kalmak için alınabilecek önlemler nelerdir? Hemen anlatalım.
Parola Güvenliğine Dikkat!
Kulağa çok temel bir uyarı gibi gelse de hâlâ “123456” gibi şifreler kullananların sayısı hiç de az sayılmaz. Bu durum da dijital güvenliğiniz açısından büyük bir risk teşkil ettiğinden, parolalarınızda doğum tarihi, evcil hayvan adı ya da tuttuğunuz takımın kuruluş yılı gibi kişisel bilgilerinizle doğrudan bağlantılı olmamasına özen göstermeniz gerekmekte.
Günümüzde pek çok dijital bankacılık uygulaması, kolay şifre oluşturulmasının önüne geçmek için birtakım algoritmik sistemler kullansa da basit şifreler yine de kullanıcıların dijital güvenliğini tehdit ediyor. Bu nedenle büyük-küçük harf, rakam ve sembollerden oluşan güçlü bir kombinasyon tercih etmeniz oldukça önemli. Ayrıca her dijital platformda aynı parolayı kullanmak da hackerların işlerini kolaylaştıracağından, hemen her platform için farklı alternatifler üretmeniz sizin için çok daha güvenli olacaktır.
İki Faktörlü Kimlik Doğrulama (2FA)
Kısaltmasını 2FA olarak gördüğünüz bu bu ifade aslında İki faktörlü doğrulama anlamını taşıyor. Bu sayede, yalnızca şifreyle değil, bir de telefonunuza gelen doğrulama kodu gibi ikinci bir adımla hesabınıza giriş yapabiliyorsunuz. Böylece şifreniz bir şekilde ele geçirilse bile, kötü niyetli kişilerin hesabınıza ulaşmasına engel oluyor ve daha güvenli bir kullanım deneyimi oluşturmuş oluyorsunuz. Öte yandan, neredeyse tüm bankacılık uygulamaları artık bu özelliği desteklediğinden, kullanımı da oldukça güvenli.
Ortak Wi-Fi Ağlarından Kaçının
Havalimanı, kafe, alışveriş merkezi gibi yerlerdeki ücretsiz Wi-Fi ağları, siber saldırganların en sevdiği avlanma alanlarının başında geliyor. Zira, ortak wi-fi ağlarına bağlı cihazlar kolaylıkla hacklenebiliyor. Çünkü aynı ağlar üzerinden yapılan işlemler, kolayca izlenebilir oluyor. Bu nedenle, bankacılık işlemlerinizi mümkün olduğunca mobil veri üzerinden ya da güvenli, kişisel ağlar aracılığıyla yapmaya özen göstermeniz gerekiyor.
Uygulama Güncellemelerini Aksatmayın
“Hep uyarı veriyor, sonra bakarım” diyerek ertelenen güncellemeler aslında oldukça kritik önem arz ediyor çünkü bu güncellemeler bazen de güvenlik açıklarını kapatmak için yayınlanıyor. Bu sebeple, bankacılık uygulamanızın veya telefon işletim sisteminizin güncel versiyonlarını kullanmak, dijital güvenliğiniz için oldukça büyük önem taşıyor.
Resmî Mağazalar Dışındaki APK’lerden Uzak Durun
“Uygulama mağazasında paralı olan bu özellik burada bedava, indir hemen!” gibi başlıklarla sunulan APK dosyaları, dijital güvenlik açısından büyük tehditler oluşturabiliyor. Google Play Store ve App Store gibi resmî uygulama mağazaları, uygulamaları belli güvenlik kontrollerinden geçirirken, internetten rastgele indirilen APK dosyalarında böyle bir denetim söz konusu olmadığından, cihazlarınızı siber saldırılara karşı korumasızlaştırabiliyor.
Bazı durumlarda, kullanıcılar “mevcut uygulamanın eski sürümünü indiriyorum” ya da “bu sadece oyunla ilgili, bankacılıkla alakası yok” diyerek iyi niyetli düşünebilir ancak unutulmamalıdır ki bir kere güvenlik duvarınız delindi mi, hangi verinin dışarı sızacağı sizin kontrolünüzde değildir. Özellikle root’lanmış cihazlar bu tür tehditlere karşı çok daha savunmasızdır. Dolayısıyla, uygulama indirirken her zaman resmi kaynakları tercih etmek gerekir. Ne kadar cazip görünürse görünsün, üçüncü taraf sitelerden APK yüklemek -teşbihte hata olmaz- kapıyı kilitleyip anahtarı dışarıda bırakmaya benzer.
Kimlik Avı (Phishing) Tuzağına Düşmeyin
Banka gibi görünen ama aslında sahte olan e-postalar, SMS’ler hatta telefon aramaları yoluyla kişisel bilgilerinizi talep eden saldırganlara karşı dikkatli olmanız gerekiyor. Zira, gerçek bankalar hiçbir zaman kullanıcı adı, şifre veya kart bilgilerinizi, telefon ya da e-posta yoluyla istemez. Şüpheli bir ileti alırsanız, hemen bankanızın resmi kanalları üzerinden doğrulama yapmanız en doğrusu olacaktır.
Cihaz Güvenliğini Sağlayın
Telefonunuza ya da bilgisayarınıza mutlaka antivirüs güvenlik yazılımları bulundurun. Ayrıca ekran kilidi, parmak izi ya da yüz tanıma gibi biyometrik güvenlik önlemlerini aktif hale getirmeniz, siber güvenliğinizi de artıracaktır. Bu sayede bir sebeple cihazınıza ulaşılsa dahi uygulamalarınıza ulaşılamayacaktır.
Dijital Bankacılığın Geleceği: Risk Azalacak mı?
Peki bu riskler hep olacak mı? Yoksa teknoloji geliştikçe tehditler azalacak mı? Açıkça söylemek gerekirse bu soruların cevabı hem “evet” hem de “hayır.”
Yapay zekâ, makine öğrenimi ve blockchain gibi teknolojiler, dijital bankacılık alanını daha güvenli hale getirmek için devreye giriyor. Şüpheli işlemleri gerçek zamanlı olarak izleyip, engelleyen sistemler, dolandırıcılığı önlemek için eğitilmiş algoritmalar ve merkeziyetsiz veri güvenliği çözümleri, geleceğin bankacılık sistemini şimdiden şekillendiren temel koruma alanları olacağa benziyor. Ancak aynı teknolojileri kötü niyetli kişiler de kullanabiliyor. Bu nedenle yapay zekâ destekli “oltalama” saldırıları, deepfake ses teknolojisiyle yapılan sahte banka aramaları gibi kötücül hamleler, kimlik hırsızlığını çok daha sofistike hale getirebiliyor.
Kullanıcılar dijital bilinçlerini geliştirdikçe ve yeni teknolojileri takip ederek, kötücül sorunlara karşı çözümleri de araştırdıkça, dijital bankacılık alanındaki riskler azaltılacağa; aksi takdirde kişilerin büyük maddi sorunlarla karşılaşabileceği açıkça gözlemlenebiliyor. Bilinçli kullanıcı olmak ve siber tehditlerden uzak durmak için sürekli olarak gelişmeleri yakından takip etmek en güvenilir yol olarak görülüyor.